Herkese mer-ha-baaaaa!!! Mevzu Viyana bölüm-2- yazısıyla devam edelim. Hazırsanız okumaya devam…
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Acil durum reels kiti.
Yahudi Mahallesi – Judenplatz
Orta çağdan itibaren Yahudilerin yaşadığı mahalle, Judenplatz. Bu mahallede sinagog, yahudi hamam gibi Yahudilerin kullandığı bir çok yapı bulunmakta. Aynı zamanda Yahudi Soykırımında hayatını kaybedenler için anıt ve bir de müze bulunmakta.
Müze için buraya tıklayın.
Opera Binası
Mevzu Viyana yazısındaki favori mekanım…
Akşamki opera için çoook uzun kuyruk oluşmuştu ve biz o uzun kuyruğu takip ederek binaya ulaştık. Yakın tarihli etkinlik biletlerinin ayakta seçeneğinin çok daha ucuza satılıyor olması bu uzun kuyruğun sebebi. Eğer zamanınız varsa kesinlikle ama kesinlikle bir opera ya da bale gösterisine katılmanızı tavsiye ederim. Buyrunuz, opera ve bale için tıklayınız.
Hoffburg İmparatorluk Sarayı-Sisi Müzesi
Beyza’ya göre, Sisi aşağı yukarı sosyal statü olarak bizim Hürrem’e denk diye düşünebiliriz.
Hediyelik eşyalarda Sisi, anıtlarda Sisi, müzelerde Sisi, Sisi aşağı Sisi yukarı. “Kimdir bu Sisi?” diyorsanız hemeeen sizi Sisi Müzesine alalım. Müzede (ayrıntılı bir şekilde) Sisi’ye ait her şey bulunmakta. Zayıflık takıntısı olan Kraliçe Sisi’nin kıyafetlerinin, korseliğinin inceliğini görünce inanamayacaksınız.
Müzede, Sisi’nin yatak odasından, hayat hikayesini anlatan posterlere, tuvaletinden, seyahatlerini yaptığı faytona, perukları kıyafetleri ve daha birçok şeyi bu müzede ve Hoffburg İmparatorluk Sarayında rastlamanız mümkün.
Hoffburg Sarayında Kraliçe Sisi için özel bir bölüm de bulunuyor. Sarayda “Sisi’nin Çeyizi”de sergileniyor. (Böyle bir şey yok arkadaşlar, bir sürü ama bir sürü tabak takımları var bize göre buradaki her şey Sisi’ye ait hissettirildiği için biz de Sisi’nin Çeyizi diye kabullendik 🙂 )
Saraya ve müzeye girişler biletli, bundan dolayı başka biletli müzeleri de gezmeyi planlıyorsanız kombine bilet almanız çok daha mantıklı olacaktır. Bilet alımı için tıklayınız.
Aziz Stephen Katedrali
Özellikle Roma’da birçok kilise gördük ve etkilendik. Ama bu katedralin heybetinden etkilendiğim kadar başka bir eserden şu ana kadar etkilenmedim. Kızlarda benimle aynı fikirdedir diye düşünüyorum. (edit: Özge, Vatikan’da St. Peter’s bazilikasından daha çok etkilenmiş -_- )
Mevzu Viyana dediğimizde maalesef katedralin bir kısmı tadilattaydı ancak bu haliyle bile ihtişamından hiçbir şey eksilmemişti. Katedral alışveriş caddesinin hemen ortasında bulunmakta. Zaten gözden kaçırmanızın imkanı yok 🙂
Prag’da da gotik tarzda inşaa edilmiş birçok kilise ve katedral olmasına rağmen bu katedral kadar beni etkilemediler. Ayin sırasında içeri girebiliyorsunuz ama gezmenize izin verilmiyor. Kırmızı iplerle gezilecek alanları sınırlıyorlar. Ama illaki bu tarafa yolunuz birden defa düşecektir tekrar içeri girebilirsiniz.
Graben Caddesi ve Veba Sütunu
Mevzu Viyana dediğimizde tam pandemi sınırındaydık. Yani karantinalar, maskeler ve de bu hastalıktan bir adım gerideydik. Aynı şekilde biz de bir tür salgın yaşayacağımızı bilmeden Veba Sütununu ziyaret etmiştik. Nereden, nereye…
Veba salgını tüm kenti sarıp sarmaladıktan sonra salgının bitmesinin ardından imparator tarafından bu Veba anıtı yaptırılmış. Bu veba anıtı, en popüler alışveriş bölgesi olan Graben caddesi üzerinde bulunmaktadır.
Bir sonraki yazı Mevzu Viyana Yeme/İçme turu üzerine olacak 🙂 Bir önceki yazıya göz atmak isterseniz bir tık ile burada.
Deneyimlerinizi, yorumlarınızı veya sorularınızı aşağıdaki yorumlar kısmına yazabilirsiniz. Twitter, Instagram ve Facebook sayfalarımızdan bizi takip etmeyi unutmayın.